Taşikardi fizyopatalojisini incelemeden önce, normal kalpteki ileti sistemi işleyişini gözden geçirmek gerekir.
Normalde kalpte kasılmayı meydana getiren uyarı “sinüs düğümü” dediğimiz odaktan çıkar. Bu odak, diğer otomatik odaklara nazaran daha yüksek bir sayıda uyaran oluşturduğu için daha baskındır, kalp atımını kontrol altında tutar.
Buradan çıkan uyarılar, internodal yollar ile A.V düğümüne, burada biraz duraklayarak, A.V demeti ile ventriküllere, purfinye lenfleri ile ventrikül içine dağılarak, kalp atımı için gerekli desteği sağlamış olurlar. Böylece kalp dakikada 60-100 ortaşama 72 defa çarpmış olur.
Doğal olarak bu ileti sistemini kontrol altında tutan sistemler mevcuttur. Bu otonom sinir sisteminin (istemsiz çalışan) iki bölümü olan parasempatik ve sempatik sinir sistemi arasındaki denge bozulmasının bir şekli taşikardi dediğimiz durumu meydana getirir. Denge sempatik sinir sistemi lehine bozulmuştur. Vücuttan stres, kaygı, heyecan, korku, uyarıcı madde, ilaç alımı ile uyarılan adrenalin ve noradrenalin adlı hormonlar sinüs düğümündeki kasılma sayısı ve bu kasılmanın kalp içindeki iletim hızını artırarak dakikada 100 veya daha yüksek uyarı oluşumu sağlar.
Moleküler sahada olayın aslı, yukarıda açıklanan uyarı ile hücre membranında Na+1 ve Ca+2 iyon geçirgenliğinin artmasına bağlıdır.
Bu şekilde kalbin uyarılması, kalbe gelen vagus (parasempatik sistemin kalbi uyaran siniri) sinirinden salgılanan asetilkolin adlı hormon ile hücre membranında k+a (potasyum iyonu) karşı geçirgenliğin artması sonucu oluşan kalbin yavaşlaması esasına dayanan sisteme baskın olur, kalp hızı artar. Bu baskın oluş mekanizmasının sebebi, meydana getirici sebeplerin özellikle adrenalin hormonunu uyarması esasına dayanır.
Kalp uyarısı izerine esas etkili sistem parasempatik sistem olmasına rağmen, sempatik sistem baskın olur. Aynı zamanda tiroid bezinin hormonu olan troksin de direkt uyarı ile kalp hızını artırıcı etkiye sahiptir.
Kalp hızını etkileyen diğer bir ana mekanizma, dolaşım merkezindeki çeşitli yerlerde (kalp, aort yayı) bulunan merkezlerin, kandaki O2 ve Co2 miktarına bağlı uyarılması ile oluşan depresör ve uyarıcı reflekslerdir. Depröserler, kalp hızını yavaşlatır, uyarıcılar ise artırır. Bu olay, parasempatk sistemin vagus siniri vasıtası ile meydana gelir.